Rhone Nehri

Rhône Nehri, Akdeniz’e akmadan önce İsviçre’nin dağlarından geçerek Fransa’nın kalbine doğru gitmektedir. Rhône Nehri boyunca lavanta tarlaları, kaleler ve üzüm bağları manzaralarının keyfini sürebilirsiniz.
Rhône, doğal ve kültürel harikaların mükemmel kombinasyonunu sunar, böylece gezginler manzaraların tadını çıkarabilir ve huzur dolu bir seyahat geçirirler. Rhone Nehri, Burgundy & Provence bölgelerinin saygın üzüm bağları ile kusursuz Fransız mutfağına yüzyıllar boyunca ilham kaynağı olmuştur. Nehir kenarındaki kasabaların sanatı ve mimarisi Kelt, Roma, Yunan ve Fransız tarihinin etkilerin ilginç bir karışımını yansıtmaktadır. Yüzyıllardır kültürel bir yaşam çizgisi olan Rhône Vadisi, tüm duyuları memnun etmek için bitmeyen bir dizi deneyime ev sahipliği yapmaktadır.

KISA BİLGİLER

  • Ülkeler: İsviçre & Fransa
  • Kaynağı,doğduğu yer: Rhone Buzulu
  • Döküldüğü yer: Akdeniz
  • Uzunluğu: 813 km
  • Alan: 33 km2

COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ

Avrupa’nın en uzun nehirlerinden biri olan Rhône, İsviçre Alpleri’nde bir milden fazla yükseklikte bulunan bir buzuldan doğmaktadır. Yaklaşık 160 km boyunca, Cenevre Gölü’ne girmeden önce derin, tablo gibi Alp vadilerinden akar. Cenevre şehri, nehrin gölden çıkışında yer almaktadır. Fransa’ya akan Rhône, Lyon’da ana kolu olan Saône ile birleşmektedir. Rhone Nehri, Fransa’nın büyüleyici köy ve üzüm bağları ile çevrilidir. Rhone Nehri, Alplerin eriyen karları ile  beslenmesinden dolayı en hırçın zamanı ilkbahar ve yaz başında olmaktadır. Güneyde, Akdeniz bölgesine girer ve kış yağmurları Kasım ve Aralık aylarında ikinci derecede yüksek seviyede olmasına yol açmaktadır.

TARİHÇE

Rhône Nehri, Yunan ve Roma zamanlarına dayanan Batı Uygarlığı için önemli bir yaşam çizgisi olmuştur. Akdeniz’den antik Galya’nın kalbine giden ana ticaret rotasıydı. Bu nedenle, Yunan kültürel etkisi kıyıları boyunca yaşayan insanları etkisi altına almıştır.
20. yüzyıla kadar, ilkbaharda seller ve yaz sonunda kuraklıklar nedeniyle Rhône üzerinde seyir etmek zordu. 18. yüzyılın sonlarında buharlı gemilerden önce, yolcular kıyıdaki atlar tarafından çekilen Coches d’Eau (su vagonları) ile Rhone Nehri boyunca seyahat etmişlerdir.
En eski deneysel vapurlardan biri 1783’te Lyon’da inşa edilmiştir, ancak düzenli seferler 1829’a kadar başlayamamıştır. Buharlı gemiler ,1 saatte 12 mil katetmektelerdi ve Arles- Lyon arası yolculuk bir gün sürmekteydi.
1933’te Fransız hükümeti, nehrin seyirini artırmak için Compagnie Nationale du Rhône’u kurdu. Bazı ilerlemeler kaydedildi, ancak İkinci Dünya Savaşı işi durdurdu. 1942’de İtalyan askeri güçleri Güneydoğu Fransa’yı Rhône’nin Doğu kıyılarına kadar işgal etti.
Savaşlar ve Fransa’nın kurtuluşundan sonra, hükümet bir dizi kilit ve kanallar ile ilgili bir kez daha inşaata başlamıştır, nehrin akışını düzeltmişlerdir ve elektrik üretimine geçmişlerdir. Bugün, Fransa’nın elektriğinin yaklaşık yüzde sekiz şimdi Rhône Nehri tarafından sağlanmaktadır.

ÖNE ÇIKANLAR

Alplerden ayrılan Rhône Nehri, Lyon’a geçmektedir. Ülkenin kalbinde yer alan Lyon, Fransız mutfağı, sinema ve sanayi tarihinin merkezinde yer almaktadır. 2000 yılı aşkın bir geçmişe sahip olan şehir, muhteşem Roma Harabeleri, Ortaçağ geçitleri ve Rönesans mimarisinin enfes örneklerini sunmaktadır. Üzümleri elle toplanan Beaujolais şarabı, bölgede tercih edilen şaraptır. 
Rhone Nehri, Hermitage’ın bağlarla kaplı yamaçları arasında yer alan Tournon ve Tain l’hermitage ikiz şehirlerini ziyaret etmek için Lyon’dan aşağı lavanta tarlaları manzaraları ile akmaktadır. Fransa’nın en eski Orta çağ şehirlerinden biri olan Tournon, heybetli 16. yüzyıl kalesiyle ziyaretçileri
etkilemektedir. Rhône Nehri kıyılarında yer alan şirin Vienne ve Viviers köyleri, nefes kesen güzelliği ile görülmesi gereken yerlerdendir.
Daha güneyde, beyaz taşlı Avignon şehri Provence’de yer almaktadır. “Papalar şehri” olarak bilinen bu şehir, 14. yüzyılda Katolik Kilisesi’nin merkeziydi. Altı asırdan fazladır şarap yapma geleneği olan Chateauneuf-du-Pape üzüm bağlarını şarap tadımı için ziyaret edebilirsiniz.
Rhône Akdeniz’e doğru ilerlerken, Vincent Van Gogh’un, kıyılarında ilham dolu ve yaratıcı bir yıl geçirdiği Arles şehrini görebilirsiniz. Şehir aynı zamanda Roma zamanlarından, St. Trophime Kilisesi, eski bir Gallo-Roma mezar yolu ve iyi korunmuş bir kolezyuma sahiptir. Bu şehrin lakabı “Galya’nın küçük Roması” dır.

KİMLER SEYAHAT EDEBİLİR?

Gezginler için Rhône Nehri boyunca seyir yapmak, Fransız mutfağı, üzüm bağları ve şarapcılık için ideal bir rotadır. Tarihe ilgi duyanlar için kıyı köyleri, ilham veren kültürlerin büyüleyici bir kombinasyonunu sunmaktadır.
Rhône Nehrinin teması rahatlamaktır. Hoş kokulu çiçek tarlaları, yamaç köyleri ve zaman da yolculuk yaptıran kaleleri ve kiliseleri yanında seyir ederken, stres ya da tasalanmak neredeyse imkansızdır.

BUNLARI BİLİYORMUYDUNUZ?

  • Gelenekler; Lyon yakınlarında yetiştirilen Beaujolais Nouveau’nun, her yıl Kasım ayının üçüncü Perşembe günü ilk kez tadına baktığını belirtilmiştir.
  • 2007 yılında Arles yakınlarındaki Rhône Nehri’nde Julius Caesar’ın eski bir büstü keşfedilmiştir. Arkeologların M.Ö. 46’ya kadar uzandığını belirttiği eşsiz heykel, ünlü Roma hükümdarının yaşlanmış, yıpranmış gözleri ve buruşuk bir kaş ile tasvir edilmektedir.
  • Papa Clement V, 1308 tarihinde Papalığı Avignon’a taşımıştır. Clement V ve sonraki “Avignon Papaları”’nın büyük şarap sevenler olduğu söylenmektedir. 70 yıllık Avignon Papalığı Fransız şarabını tanıtmak için çok şey yapmıştır.
  • 1750’de Lyon, Avrupa’nın ipek dokuma başkentiydi ve ipek dokumacılar şehrin iş gücünün %40’ını oluşturuyordu. 1850 yılına gelindiğinde, şehir 340.000 kişilik bir nüfusa ve 100.000 dokuma tezgahına sahipti.
  • Syrah üzümü, Kuzey Rhône bölgelerinin kayalık topraklarında baskındır. Güneye giderken, daha fazla üzüm çeşidi devreye girer. Kırmızı Hermitage genellikle yüzde 100 Syrah iken güneydeki Chateauneuf-du-Pape, kırmızı şaraplarında on üç farklı üzüm çeşidini kullanılmaktadır.
  •  Van Gogh,ünlü ayçiçeği  natürmort başyapıtlarına ek olarak, Rhone Nehri üzerinde Arles şehrinin ışıklarının yansımasını içeren, “Rhône üzerinde yıldızlı gece” yapmıştır.